![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Yardım | Ajanda | Forumları Okundu Kabul Et | ![]() |
|
Anasayfa | İletişim | TUS Güncel | TUS Dersaneleri | TUS Hazırlık | Yabancı Dil ve TUS | Mecburi Hizmet | YDUS | Tus Rehberi | DUS |
![]() |
|
Seçenekler | Stil |
![]() |
#391 | ||
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
AnkaraCumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin başlattığı 28 Şubat soruşturması çerçevesinde YÖK'te 22 Şubat'ta arama yapılmasının ardından, SABAH yeni YÖK yönetiminin aldığı kritik bir kararın perde arkasına ulaştı. YÖK yönetimi savcılıkça alınan belgelerin tutulduğu ve çeşitli devlet kurumları ile staratejik konularda çalışan Toplumsal Faaliyetler Birimi'ni kapama kararı aldı. "Kozmik oda" olarak değerlendirilen birimin 2007'de göreve gelen Yusuf Ziya Özcan döneminde çalışmaz hale getirildiği öğrenildi. Bunun üzerine yeni YÖK yönetimi, atıl hale gelen birimi kapama kararı aldı. Birimin kapatılması son yapılan YÖK Genel Kurulu'nda ele alındı. Savcılık tarafından yapılan aramanın kapama sürecini hızlandıracağı öğrenildi. Bu arada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen iki özel yetkili savcının YÖK'ten aldıkları belgelerle ilgili ilginç bir detay ortaya çıktı. Belgelerin sadece 1995-2003 arasında görev yapan YÖK eski Başkanı Kemal Gürüz değil, 2003-2007'de başkanlık yapan Erdoğan Teziç dönemini de kapsadığı öğrenildi. Yaklaşık 20 bin belge arasında Genelkurmay, istihbarat kuruluşları ve rektörlüklerden gelen akademik atamalarda kullanılan fişleme bilgilerinin olduğu belirtildi. El yazısıyla yazılan belgelerde, irticai ve bölücü faaliyetler yaptığı suçlamasıyla pek çok akademisyenin fişlendiği öğrenildi. Belgelerde MGK'nın YÖK'le yaptığı yazışmalar, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in YÖK Başkanlığı'na yazdığı 'Katsayı değişirin' belgesinin olduğuda öğrenildi.
TEZİÇ : BİLGİM YOK YÖK eski başkanı Teziç konuyla ilgili "Başkanlık yaptığım dönemde ne böyle bir faaliyet olmadı. Benden önceki dönemde böyle bir işlem yapıldığını da duymadım. 2 yıllık kopya soruşturmasının sonucunda siyasi içerikli belge çıktığı iddiaları manidardır" dedi http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/...de-inceleniyor 1/59 S.No Sic.No Adı ve Soyadı Bulunduğu Görev Atandığı Görev 1 20641 İsmail TİRYAKİ Ankara Hâkimi Sincan Hâkimliği 2 20745 Ömer KESKİN Sakarya Hâkimi Gaziosmanpaşa Hâkimliği 3 20816 Güntaç DEĞER Ankara Hâkimi Sivas Ağır Ceza Mah. Üyeliği 4 20848 Recai AKGÜN İstanbul Ağır Ceza Mah. Başkanı Bakırköy Hâkimliği 5 20909 Köksal ŞENGÜN İstanbul Ağır Ceza Mah. Başkanı Düzce Hâkimliği 6 21520 Yakup ERKAL Manisa Hâkimi İzmir Hâkimliği 7 21546 Önel AYDOĞMUŞ Uşak C.Savcısı Kütahya C.Savcılığı 8 21810 Abdurahim KARABAĞ İstanbul Hâkimi Gaziantep Hâkimliği 9 21839 Vedat MENTEŞ İzmir C.Başsavcı Vekili Bakırköy C.Savcılığı 10 21905 Bayram AYDINSOY Isparta C.Savcısı Antalya C.Savcılığı 11 21990 Şehmus YILDIRIM Hatay C.Savcısı Gaziantep C.Savcılığı 12 22560 Tahir BABAOĞLU Ankara Hâkimi İzmir Hâkimliği 13 22954 Yücel TEKBAŞ Yargıtay Tetkik Hâkimi Ankara Hâkimliği 14 22977 Abdullah YILDIRIM Gaziosmanpaşa C.Savcısı İstanbul C.Savcılığı 15 23133 Esen YÜCEL Şebinkarahisar Ağır Ceza Mah. Üyesi Hınıs Ağır Ceza Mah. Üyeliği 16 23155 İbrahim TOPUZ Bolu Hâkimi İstanbul Hâkimliği 17 23194 Mehmet Ali ÖZKURT Bitlis C.Savcısı Bafra C.Savcılığı 18 23583 Mehmet Kenan GÜL İzmir Hâkimi Karşıyaka Hâkimliği 19 23696 Hüseyin ÇETİN Çubuk Hâkimi Van Hâkimliği 20 23730 Ahmet Vedat GÜNEŞ Bakırköy Hâkimi İstanbul Hâkimliği 21 23781 Yaşar GÜNDÜZ İstanbul Hâkimi Zonguldak Hâkimliği 22 23788 Salih KOPAN Beykoz Hâkimi İstanbul Hâkimliği 23 23814 Selamettin CELEP İstanbul C.Savcısı Gaziosmanpaşa C.Savcılığı 24 23823 Mustafa ALICIOĞLU İstanbul C.Savcısı Gaziosmanpaşa C.Savcılığı 25 23890 Cavit MARANCI İstanbul Hâkimi Bakırköy Hâkimliği 26 23950 Osman ULUDÜZ Küçükçekmece C.Savcısı Büyükçekmece C.Savcılığı 27 24401 Ülker KİRAZCI Bakırköy Hâkimi Gaziosmanpaşa Hâkimliği 28 24477 Cengiz TAŞDEMİR İzmir C.Savcısı Uşak C.Savcılığı 29 24549 Zübeyir OĞHAN Düzce Ağır Ceza Mah. Üyesi Sakarya Ağır Ceza Mah. Üyeliği 30 24666 Aygül ENGÜR Sakarya Hâkimi İstanbul Anadolu Hâkimliği HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU BİRİNCİ DAİRESİNİN 30/04/2013 TARİHLİ VE 711 SAYILI ADLİ YARGI KARARNAMESİ 2/59 31 24771 Etem Tuğrul TOPRAKOĞLU Iğdır Ağır Ceza Mah. Üyesi Nevşehir Ağır Ceza Mah. Üyeliği 32 24959 Şefik AKYILDIRIM Küçükçekmece C.Savcısı Büyükçekmece C.Savcılığı 33 25233 Cengiz BARDAK Karşıyaka C.Savcısı Adana C.Savcılığı 34 25239 Sefa DEMİR İstanbul Hâkimi İstanbul Anadolu Hâkimliği 35 25264 Sadettin KIZILKAYA Ağrı Ağır Ceza Mah. Üyesi Düzce Ağır Ceza Mah. Üyeliği 36 25285 Nurdane AŞIK Gaziantep Ağır Ceza Mah. Üyesi Adana Ağır Ceza Mah. Üyeliği 37 25811 Adnan YILMAZ İstanbul Hâkimi Küçükçekmece Hâkimliği 38 25991 Edip GÜNDEM Gaziantep Ağır Ceza Mah. Üyesi Gaziantep Hâkimliği 39 25998 Özen YAKAR Bakırköy Hâkimi Fethiye Hâkimliği 40 26043 Fethi ŞİMŞEK Ankara Bölge Adliye Mah. CBaşsavcısı Ankara C.Başsavcılığı 41 26067 Hasan KAYA Rize Ağır Ceza Mah. Üyesi Kırklareli Ağır Ceza Mah. Üyeliği 42 26102 Faruk Yıldırım ERMERAK Beykoz C.Savcısı Gebze C.Savcılığı 43 26114 Ali PARLAR Mersin C.Savcısı Sincan C.Savcılığı 44 26265 Mübeccel SARAÇOĞLU Bakırköy Hâkimi İstanbul Anadolu Hâkimliği 45 27589 Ünsal ÇANKAYA Gebze Hâkimi Adalar Hâkimliği 46 27614 Osman Levent AKÇALI Uşak Hâkimi İzmir Hâkimliği 47 27656 Sevim ÖZOK Denizli Hâkimi Bakırköy Hâkimliği 48 27661 Tayyar KÖKSAL Ankara Hâkimi Ankara Ağır Ceza Mah. Başkanlığı 49 27665 Ali Tuğrul YALÇINKAYA İzmir C.Savcısı Manisa C.Savcılığı 50 27686 Yaşar Yılmaz YILDIRICI Balıkesir Hâkimi Bursa Hâkimliği 51 28172 Hasan BAYKAL Gaziantep C.Savcısı Isparta C.Savcılığı 52 28223 Zübeyde Gülhan ÖZGÜR Tarsus Hâkimi Kırşehir Hâkimliği 53 28268 Mahmut ÇELEBİ Beykoz Hâkimi İstanbul Anadolu Hâkimliği 54 28298 Hasan Hüseyin ÖZESE İstanbul Hâkimi İstanbul Ağır Ceza Mah. Başkanlığı 55 28306 Burhanettin ÖKSÜM Kırıkkale Ağır Ceza Mah. Başkanı Ankara Hâkimliği 56 28378 Şema KELEBEK İstanbul Anadolu Hâkimi İstanbul Hâkimliği 57 28435 Cahit CANTEPE Bakırköy C.Savcısı Trabzon C.Savcılığı 58 28460 Yüksel ŞAHİN Elazığ Hâkimi Bakırköy Hâkimliği 59 28553 Vural İRTEM Balıkesir C.Savcısı Uşak C.Savcılığı 60 29193 Adil Giray HANCILAR İstanbul Hâkimi Bakırköy Hâkimliği 61 29241 Faruk CEYHAN Malatya C.Savcısı Burdur C.Savcılığı 62 29420 Zafer EDİŞ Bakırköy C.Savcısı Ankara C.Savcılığı 63 29513 Kemal YILMAZ Aydın Ağır Ceza Mah. Başkanı Balıkesir Ağır Ceza Mah. Başkanlığı
Konu tususev tarafından (06-08-2014 Saat 16:38 ) değiştirilmiştir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#392 |
Normal Üye
Üyelik tarihi: 03.12.09
Mesajlar: 59
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
anlaşılan tüm kurumlar, tüm sivil, memur, asker, öğretim üyesi, öğrenci kısaca hepimiz onlarca kez fişlenmisiz
|
![]() |
![]() |
![]() |
#393 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
Özel Harp'in Gizli Fişleme Kayıtları
Ergenekon sanığı Emek'in evinde bulunan belgeler, Arınç'a suikast iddialarının ardından günlerdir arama yapılan Seferberlik Tetkik Kurulu'nun hem askerleri hem de sivilleri fişlediğini ortaya koyuyor. “Kendisine gösterilen belgenin PKK terör örgütü, DHKP/C, TİKKO, Nakşibendi ve benzeri grup ve örgütlere yönelik istihbari bilgiler doğrultusunda yapılan bir çalışma olduğunu, tamamen görevli olduğu süre içersinde yaptığı görevlerden birisi olduğunu, yine kendisine gösterilen dokümanın kendisine bağlı görevlilerin yapmış olduğu çalışmalarla ilgili raporlar olduğunu, çalışması sırasındaki rutin görevlerden birisi olduğunu (söyledi).” Eskişehir'de silah ve mühimmatla yakalanan Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan (ÖKK) emekli Fikret Emek'in, evinde ele geçirilen 914 kişiyle ilgili fişleme dokümanı için Ergenekon savcısına verdiği ifade tutanaklara böyle geçti. Emek'in ÖKK'de görev yaptığı sırada, muhtemelen hazırlanmasına da katkıda bulunduğu fişleme çalışmaları, sadece sıradan insanlar hakkında tutulan kayıtlardan ibaret değil. Emek'ten elde edilen başka bir belge, fişleme çalışmasının bizzat Türk Silahlı Kuvvetleri personeline yönelik olarak da yürütüldüğünü gösteriyor. 1. Ergenekon iddianamesinin eklerinde bulunan o belgde bazı askerler hakkında, ‘Alevi', ‘Kürt', ‘alkolik', ‘pornocu' gibi tanımlamalar var. ‘Vatana hizmet için!' Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın evinin çevresinde bir binbaşı ile bir albayın gözaltına alınmasının ardından başlayan tartışma her geçen gün daha da alevleniyor. Gözaltına alınan iki subayın görev yaptığı Seferberlik Tetkik Kurulu'nda (STK) yeni gözaltıların ardından aramalar devam ederken, kurulun yetkilerinin sınırlarının ne olduğu da tartışılıyor. STK'nın faliyetlerinin iddia edildiği gibi ‘olası bir düşman işgali'ne karşı alınması gereken tedbirlerle sınırlı olmadığı, kurulda 1996 - 2004 arasında görev yapan Fikret Emek'ten elde edilen belgeler sayesinde aleniyet kazanmış durumda. ‘Rutin görev' kapsamında sıradan insanların ve ordu mensuplarını fişlendiği, malulen emekli olduktan sonra evine götürdüğü belgeler sayesinde anlaşılan Emek, kendi ifadesine göre 1995 yılında bir çatışmada ağır yaralanıp bir buçuk yıl tedavi gördükten sonra STK'da görev yapmaya başlamış. Emek'in taburcu olduktan sonra yaptığı görevlere ilişkin verdiği ifade tutanağa şöyle yansımıştı: “Hastaneden çıktıktan sonra nekahat devresi hitamı gazi olarak emekli olabileceği halde vatanına hizmet için görevine devam etmeyi düşündüğünü, bunun üzerine 1996-1999 Muğla STK bölge başkanlığında çalıştığını, 1999-2001 Kars Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı'nda çalıştığını, 2001-2004 Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı Muharebe Arama Kurtarma (MAK) Alay Komutanlığı İstihbarat ve İKK Şube Müdürü olarak binbaşı rütbesinde görev yaptığını, 24 Ağustos 2004 tarihinde vazife malulü gazi statüsünde ordudan emekli olduğunu (söyledi).” ![]() Fikret Emek'in Eskişehir'deki annesinin evinde 26 Haziran 2006 tarihinde arama yapılmış, bir adet Kalaşnikof marka otomatik silah, bir adet Kanas marka silah ve dürbünü, bir adet 7.65 mm çapında Lama marka tabanca ve susturucusu, bir adet el yapımı kesik eski tüfek, çeşitli çap ve markalarda fişekler, 12 adet savunma ve taarruz tipi el bombası, tahrip gücü çok yüksek C - 3 plastik patlayıcı, TNT ve tahrip kalıpları bulunmuştu. Emek'in Eskişehir'deki annesinin evinde ve Ankara'daki evinde yapılan aramada askeri mühimmatın yanı sıra çok miktarda doküman da ele geçirilmişti. İşte bu dökümanlar arasında halka yönelik fişleme kayıtları, Ergenekon'un 1. İddianame ekleri arasındaki 19. klasörde yer alıyor. Emek'ten elde edilen askere yönelik fişleme kayıtları ise, 316 nolu klasörden çıkan 27 sayfalık dökümanda. İşyeri ve derneklere alfabetik nizam Seferberlik Tetkik Kurulu'ndan emekli Ergenekon tutuklusu Fikret Emek'te bulunan ikisi yedişer, üçüncüsü ise 10 sayfalık üç fişleme çizelgesine, bakkallardan, büyük mağaza zincirlerinin ortaklarına kadar yüzlerce kişi dahil edilmiş. Listelerde öğrenci dernekleri, kültür dernekleri ve bazı sivil toplum örgütleri ile CHP'li bir belediye başkanı var. Bu fişleme kayıtları, Ergenekon iddianamesinin ek belgeleri arasında 19 numaralı klasörün içinde. Bu belgeler, ‘olası düşman işgali'ne karşı hazırlık yürütmesi beklenen Seferberlik Tetkik Kurulu'nun rutin görevleri arasına halkın fişlenmesini de dahil ettiğini açıkça gösteriyor. Bu belgelerden biri ‘İstanbul ilindeki ilçelere göre BTÖ (Bölücü Terör Örgütü) ve aşırı sol örgütlerle ilişkili kuruluşlar' başlığını taşıyor. ![]() Belgede, İstanbul'un semtlerinde alfabetik sıralamayla yapılan fişleme çalışmalarının dökümü var. Örneğin Avcılar'daki iki yasal dernekten birinin karşısında DHKP/C, TİKKO diğerinin karşısında MLKP, DHKP/C yazılı. İlk listede 366 kişi ve kuruluşa dair fişleme kayıtları var. İkinci ve üçüncü listelerde semtler alfabetik sıraya göre dizili değil. Bu iki fişleme listesi, aşırı sol örgütler ve PKK'nın yanı sıra semtlerde tarikat örgütlenmeleri içinde olduğu iddia edilen kişileri de kapsıyor. ‘İlçelere göre örgüt, tarikat, cemaatlerle ilişkili kişi ve kuruluşlar' başlığını taşıyan EK-C listesinde 265 kişi ve kuruluş hakkında fişleme kayıtları var. Aynı başlığı taşıyan, ‘gizli' ibareli EK-Ç listesi incelendiğinde ise, 283 kişi ve kuruluşun daha fişlendiği anlaşılıyor. Üç liste fişlenen kişi ve kurumların sayısı 914. Listelerde İstanbul'un tüm semtlerindeki, yemek fabrikası, mobilya mağazası, tekstil atölyesi, kimya fabrikası, oto galerileri, pastane, market, lokanta, fırın, kahvehane, bar, temizlik fabrikası, konfeksiyon mağazası, yapı malzemeleri gibi işletmelerin sahiplerinin yanı sıra, berberler, bakkallar, avukatlar, doktorlar, politikacılar, sendikacılar ve CHP'li bir belediye başkanı da var. Fişleme belgelerine göre, Tuncelili olan ve çeşitli vakıfların üyesi olan bu belediye başkanı için ‘PKK'lı denilmiş. Listeye alınan ve PKK'lı diye fişlenenler arasında bir de ‘öğretmen eşi' var. Sivil kuruluşlara yafta İstihbarat görevlileri, sivil toplum örgütlerini ve kurumları da tek tek DHKP/C, Dev-Yol, PKK, MLKP, TİKKO, Ekim, Aşırı Solcu, Nurcu, Süleymancı, Kadiri grubu, Celvetiye, Milli Görüş, İrtica, Menzil, Nakşibendi, Vahdet grubu, Med-Zehra, Tekfir adları altında tek tek sınıflandırmışlar. Fişlenenler arasında, spor kulüpleri, kültür merkezleri, şoför dernekleri, tutuklu yakınlarının kurduğu dernekler, çeşitli üniversitelerin öğrenci dernekleri, öğrenci yurtları, apartman ve site yönetimleri, yöresel dernekler, fırıncı dernekleri, vakıflar, radyolar, dergiler var. Kurumlarla ilgili yapılan fişlemede, Çağdaş Hukukçular Derneği için DHKP/C, bazı şoför dernekleri için PKK, Müjdat Gezen Kültür Merkezi, 68'liler Vakfı, Yılmaz Güney Vakfı, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı için ‘aşırı sol', İnsan Hakları Derneği için PKK, DHKP/C gibi nitelendirmeler var. ![]() Fikret Emek'in evinde yapılan aramalarda ele geçen ve iddanameye ‘Delil 3' olarak işlenen bir CD'de çok sayıda gizli askeri belgenin yanı sıra ordu mensuplarına yönelik fişleme çalışmaları var. Bazıları general rütbesinde olan fişlenen bu ordu mensupları için, ‘Sol ideolojik yaklaşım içinde', ‘Alevilerle işbirliği yapıyor', ‘İdeolojik Alevi', ‘Terörist başının akrabası olduğu iddiaları mevcut', ‘Kayınpederi Ecevit'in korumasıymış” gibi değerlendirmeler var. Fişlenenler arasında terfi aşamasında olanlar, belgeye kalın harflerle yazılmış. Bazı ordu mensuplarının isim ve rütbeleri de yazılarak düzenlenen çizelgenin ‘Düşünceler' bölümünde, ‘Alkolik', ‘Ahlaksız', ‘Personele porno satıyor', ‘Karısı lojmanda sivil bir şahıs ile basılmış', ‘Her gece bar, pavyona gidiyor', ‘K.Irak'tan tabanca alıp satıyor' gibi notlar var. Çizelgelerde adlarının karşılığında hiçbir şey yazmayan ordu mensupları da bulunuyor. Bu kişiler de ‘renkler' bölümüyle sınıflandırılmış. Ordu mensuplarına verilen farklı renklerin sakıncalılık durumunu tanımladığı sanılıyor. Aynı CD içindeki beş sayfalık ‘İst. Timi Haftalık istihbarat Raporu' başlıklı bir diğer belgede ise, biri tankçı diğeri piyade iki üstçavuş ile ilgili notlar var. Ergenekon iddianamesinin ek belgelerinin 316 nolu klasöründen çıkan 27 sayfalık Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait fişleme katıtlarının gerçekliğini Genelkurmay Başkanlığı da kabul etti. Bu belgedeki notların adı geçen askerlerin hayatını nasıl etkilediği bilinmiyor. İsimlerini gizlediğimiz, sayıları yüzü aşan askerler hakkındaki notlardan bazıları şöyle: Tümg. ...: Sol ideolojik yaklaşım içinde, Alevilerle işbirliği içinde. Tümg. ...: İdeolojik sol. Tümg. ...: İdeolojik sol. Kur.Plt.Alb...: İdeolojik Alevi. Örgütleyici ve idare eden posizyonda, Merzifonlu. Kur. Alb.. ..: İdeolojik sol olup Alevilerle yakın işbirliği içinde. Plt. Kur. Alb. ...: İdeolojik sol ve Alevilerle yakın işbirliği içinde. Siyasi emellerini gerçekleştirmek istemektedir. Tümg. ...: Alevi dedesi olup bütün emeli Alevileri hava kuvvetlerine hakim kılmak. Hava Harb Okulu'nu hedeflemektedir. Tuğg. ...: İdeolojik Alevi tutumu içinde yandaşlarını gözeten pozisyonda. Plt.Kur.Alb.. ..: İdeolojik Alevi. Terörist başının akrabası olduğu iddiaları mevcut. Oğlunun ismi Baran, kızının ismi Berfin. Sık sık “Türklerden nefret ediyorum” ibaresini kullanır. Müh.Alb. ...: Alevi olup, kendine ve amirlerine menfaat sağlayan biri. Kur.Alb. ...: İdeolojik Alevi tutumu içinde yandaşlarını gözeten ve koruyucu. Hav.Tuğg. ...: Kadrolaşma, mezhepçilik... İstih.Bnb. ...: Özel Kuvvetleri karıştırmak, sağlamları dağıtmak için gelmiş. P.Bnb. ...: Din düşmanı, ateist. P.Bçvş. ...: Astsb. Okulu'nda komünist liderdi. İs.Yzb. ...: Alkolik, ahlaksız, Alb. N.E'nin sırdaşı. Mu.Kd.Bçvş. ...: Personele porno kaset satıyor. J.Bçvş. ...: Aile huzursuz. Hanımını dövüyor. Geceleri geç saatlerde eve geliyor, bar ve pavyonlarda. Top.Kd.Yzb. ...: Dönmelerle dolaştığı için i.ne olarak adı çıkmış. Kayınpederi Ecevit'in korumasıymış. İçe kapalı problemli bir aile. Pd.Kd.Bçvş. ...: Karısı Kayseri'de lojmanda sivil bir şahıs ile basılmış, kötü bir aile. Eşini kabullenmiş, ahlaksız bir şahıs. http://halkinsecimi.blogcu.com/ozel-...itlari/6668989 J.Kd.Üçvş. ...: Her gece bar, pavyona gidiyor. P.Kd.Bçvş. ...: Eşi kanser. DSP Milletvekileri ile görüşüyor. Top.Kd.Üçvş. ...: K.Irak'tan tabanca alıp satıyor, mermi satıyor. Farsça dil sınav sorularını alıp satmış. Topçu Yzb. ...: Her işe burnunu sokar. Her işi karıştırır. Çok yaramaz bir kişi, hiç kimse sevmez. Karısı Amerika'da ihtisas yapıyor. Top.Kd.Ütğm. ...: Operasyondan kaçar çeşitli bahaneler uydurur. Kaytarır, korkak bir kişiliğe sahip, beş para etmez. Top.Kd.Yzb. ...: Daima bir üstünün kuyusunu kazmaya çalışır, kesinlikle güvenilmez, birinci eşi A...'da Dz. Teğmen'le yakalandı. P.Bn. B.D: Çok kötü bir kişiliğe ve karaktere sahip, yaramaz. RADİKAL Kulislerde "Listede kimlerin adı var?" sorusu dolaşıyor... Bugün Gazetesi'nden Adem Yavuz Arslan'ın Haberi: Ergenekon soruşturmasının 1 Temmuz 2008'deki 6. dalga operasyonunda gözaltına alınan Jandarma eski Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un orduevindeki ofisinden ele geçirilen belgeler arasında yer alan "Dışişleri 1.xls" isimli dosya Ankara'yı karıştırdı. Kulislerde "liste de kimler var?" sorusu dolaşıyor. Çarpıcı fişleme Eruygur'dan ele geçirilen 5 numaralı CD'de "İrtibatlar" isimli klasörde yer alan "Dışişleri 1.xls" isimli dosyada kamu bürokrasinin üst seviyelerinde görevli çok önemli isimlerle ilgili çarpıcı notlar çıktı. Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey bürokratlarıyla çok sayıda büyükelçi için dosyalar tutulduğu belirlendi. Notlar arasında aile yaşantısından, dünya görüşüne, ne yeyip içtiğine kadar çok kapsamlı bilgilere yer verildiği ortaya çıktı. 'Desteklemek gerek' Ergenekon Teörör Örgütü (ETÖ) sanıklarından elde edilen belgelere göre örgüt bakanlıktaki genç ve iş birliğine açık diplomat adaylarını destekleyerek iyi konumlara gelmesi için çalışmış. Örgütün özellikle de personel dairesinde çalışan diplomatlarla yakın temasta bulunduğu tespit edildi. Kendilerine yakın diplomatları ve büyükelçilerin tayinlerinden emekliliklerine kadar her işiyle yakından ilgilenen ETÖ, bu isimler aracılığıyla geniş bir network kurduğu tespit edildi. Hatta bazı büyükelçilere konuşmalar yaptırdıkları da belirlendi. iRTiBATI VAR AMA KADINLARA DÜŞKÜN Tam 105 ismin yer aldığı klasörlerden bazı notlar şöyle: T.İ : "İrtibat var. Yardımcı oluyor, kadına çok düşkün. Bu yüzden önü kesilebilir. Korunmalı. Ö. dönüşü değerlendirilecek." A.Ü : "İrtibat var. Her yönüyle güvenilir. Son anda önü kesilmiş. Yardımcı olunmalı. Üzerinden irtibata geçilebilecek kişiler faydalı olabilir." B.A : "İrtibat var. Bakanlıkta etkili. Güvenilir. Bakanlıkla ilgili referanslarına öncelikle itibar edilebilir." B.A: "NATO'daydı. Faydası oluyor. Terfi için beklentileri var. Desteklenmeye devam edilmesi uygun olur." Tümgeneralin oğlu... C.D: "Hava tümgeneral c.d'nin oğlu. Desteklenmesi gerekli. Gidişatı iyi." B.K: "İrtibatlı. Önemli faydaları oldu. Personel konularını detaylı biliyor. İşbirliğine açık." U.İ : "Diyarbakırlı. Kadınlarla ilişkileri kontrolsüz. Akrabası örgüt üyesi ve ROJ TV'ye çıkıyor. Kontrol edilebilir." N.K: "İrtibatı sorunlu. Destek vermiyor. Mesafeli yaklaşıyor. Önü açık değil." C.O: "Babası ADD'ye önemli katkıları olmuş birisi. Geleceği parlak. Yalnız AKP aleyhine açıktan konuşuyor. Dikkatli olmalı. X ile Bağdat'ta çalıştı. Destek verilmeli." T.A: "Mesafeli. Değerlendirilmeyecek." A. E: "Çok önemli. Uluslararası bağlantıları etkili. Emeklilik sonrası planlanmalı." M.S: "Gül'ün özel kalem müdürlüğünü yaptı. Yararlı oldu. Yakınlığını devam ettirmeye çalışıyor. Destek verilmeli." M.L: "ABD'de Türk STK'larıyla temasta. Washington dan Köşk'e geçmesi sağlandı. Faydalı olmaya devam ediyor." B.R: "Celasin'in damadı, irtibata açık, olumlu." S.B.G: "Frankfurt'ta konuşma yaptırıldı. Her türlü irtibata açık. Dönüşünde korunmalı ve desteklenmeli" (Söz konusu isim Sabih Kanadoğlu ile panelde konuşmuş, AK Parti'nin kapatılması yönünde beyanlarda bulunmuştu. Bu konuşmanın ETÖ tarafından yaptırıldığı anlaşılıyor.) H.A: "Babası Mürted komutanı. Amirleriyle sorunları oldu. Gereken yapıldı." E.T: "Yakın iş biriliği sağlandı. Asker kökenli. Etkin bir göreve atanması için desteklenmeli." E.B.Ü: " İçkiye düşkünlüğü sorun yaratabilir. İP ile ilişkileri kullanılabilir. İstekli." E.S: " TKP bağlantısı sorun olabilir. İrtibatı kuvvetlendirilmeli. İstekli." C.I: " Köşk'te başlanması sağlandı." B.K: " Personel başkanlığında çok yararlı bilgiler sağladı. Desteklenmeli ve büyükelçi olması temin edilmeli." U.S: "Yeni girdi. Girişinde referans olundu. Yetiştirilmeli. İyi. Yurtdışında değerli katkıları oldu. Destek olunmalı." C.U: "N.Utkan'ın oğlu. Olumlu." D.E.E: " Kadın düşkünlüğü sorun olabilir. Dikkat etmeli. Büyükelçiliği desteklenmeli." Y.B: "Bağlantı tam ilgi gösterilmeli, desteklenmeli." G.C.I: "Hasan Korkmazcan'ın damadı. Babası tabip Tuggeneral Köşk'te başlaması sağlandı." C.K: "Sicil müdürü iken yararlı blgiler verdi. Hakkında basında olumsuz haberler çıktı. Desteklenmeli. İşbirliğine çok açık." N.K.B: "Deniz Bölükbaşı ile arası iyi. Değerlendirilmeli." O.T: "Girişinde yardımcı olundu. Çok içiyor. Dengeyi kaybediyor. Uzun vadede değerlendirilmeli." AKTİFHABER |
![]() |
![]() |
![]() |
#394 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
YÖK’teki 2. arama 28 Şubat’ta yapıldı
Polis, 28 Şubat’ın 15. yıldönümünde YÖK Başkanlığı’nda arama yaptı. 15 polis, 28 Şubat sürecine ilişkin bilgileri kopyaladı. Geçen hafta da ‘Toplumsal Faaliyetler Birimi’ndeki belgelere el konulmuştu TÜRKER KARAPINAR Türk siyasi tarihine postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat’ın 15. yıldönümünde polis, Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanlığı’nda arama yaptı. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin talimatıyla, aralarında bilişim uzmanlarının da bulunduğu yaklaşık 15 polis, 28 Şubat sürecine ilişkin YÖK’teki bilgileri kopyalamak üzere dün YÖK’e gitti. Ellerinde, 28 Şubat’ta çeşitli kurumlarla yapılan yazışmaların bulunduğu hard diskleri kopyalamak için gerekli olan alet çantaları bulunan polisler, saat 12.30 sıralarında ziyaretçi kapısından YÖK Başkanlığı’na giriş yaptı. Aramadan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’nın da bilgisi olduğu öğrenildi. Polisler geçtiğimiz hafta yine Çetinsaya’nın bilgisi dahilinde YÖK’ün “Toplumsal Faaliyetler Birimi” olarak adlandırılan bölümünden birçok bilgi ve belgeye el koymuştu. 28 Şubat sürecine ilişkin başlatılan soruşturmayı yürüten özel yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Bilgili, belge ve bilgi toplamaya devam ediyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve Bilişim Suçları Şubesi’nde görevli polisler, dün sabah saatlerinde özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’ne geldi. Polisler, savcı Bilgili ile görüştükten sonra adliyeden ayrılarak, YÖK’e gitti. Bir süre YÖK’ün kapısında bekleyen polisler, saat 12.30 sıralarında YÖK’e giriş yaptı. YÖK’e giren polislerin ellerinde, hard diskleri kopyalamak için gerekli olan ekip çantalarının bulunduğu görüldü. Polislerin, 28 Şubat sürecine ilişkin YÖK’ün çeşitli kurumlarla yaptığı yazışmaların bulunduğu belgeleri kopyaladıkları öğrenildi. Bir grup polis belgeleri kopyalarken, bir ekibin de yapılan aramayı polis kamerasına kaydettiği bildirildi. İkinci arama yıldönümünde geldi YÖK’teki aramanın Türk siyasi tarihine post modern darbe girişimi olarak geçen 28 Şubat’ın 15. yıldönümünde yapılması dikkati çekti. YÖK’te yapılan ikinci aramanın da ilk arama gibi YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’nın bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği öğrenildi. Polis, 28 Şubat soruşturması kapsamında geçtiğimiz hafta da YÖK’e gitmişti. Aramanın ardından YÖK’ün, “Toplumsal Faaliyetler Birimi” olarak adlandırılan bölümünden birçok bilgi ve belgeye el konulmuştu. 2010’da yapılan KPSS’de kopya çekildiğine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında da YÖK’te 4 gün boyunca yapılan aramalarda ele geçirilen belgeler arasında 28 Şubat sürecine ilişkin belgeler de bulunmuştu. Aramalarda ele geçen belgeler arasında Batı Çalışma Grubu’nun Türkiye’deki üniversitelerde görevli akademisyenlerle ilgili YÖK’ten bilgi-belge talebinde bulunduğuna ilişkin bir belgenin de yer aldığı iddia edilmişti. Milliyet |
![]() |
![]() |
![]() |
#395 | |
Normal Üye
Üyelik tarihi: 09.10.11
Mesajlar: 77
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() Alıntı:
merakım tusdata hocaları neden bulundukları ortamda böyle bir şey gerçekleşmesine ses çıkarmıyorlar? lütfen ses verin Uz.Dr. Emrah KABATAŞ ffice ![]() Prof.Dr. İdris ŞAHİN Uz.Dr. Zekaver ODABAŞI Doç.Dr. Gökhan AYGÜN Uz.Dr. Özhan ÖZDEMİR Uz.Dr. Hüseyin CENGİZ Uz.Dr. Atilla UÇAR Uz.Dr. Ahmet ERKEK Uz.Dr. Faruk BAĞIRICI Uz.Dr. Nadi YÜKSEK Uz.Dr. Serkan KARAHAN Uz.Dr. Kazım ÖZTARHAN A Uz.Dr.Alper GÜZELTAŞ Uz.Dr. Ahmet ANIK Uz.Dr. Salih AYDIN Uz.Dr. Uzay YILDIRIM Prof.Dr.Hasan OZAN Doç.Dr. Gökhan ERSOY Uz.Dr. Cem RAZİ Uz.Dr. Ahmet ALTUN Uz.Dr. Funda KOCAAY Prof.Dr. Anıl ÇUBUKÇU Uz.Dr. Ercan ÖZTÜRK Doç.dr. Kemal GÖL Uz.Dr. Oğuz SARIYILDIZ Uz.Dr. İ. Ethem ŞAHİN Prof.Dr. Volkan ÖZGÜVEN Uz.Dr. Cem BOZKURT Uz.Dr. Fatih SELÇUKBİRİCİK Uz.Dr. Tolga BİÇER Uz.Dr. Erdinç NAYIR Uz.Dr. Gürkan ÇIKIM Uz.Dr. Burak KARABULUT Uz.Dr. Murat PALABIYIK Doç.Dr. Metin YILDIRIMKAYA Doç.Dr. Nurullah OKUMUŞ Uz.Dr. Demet AKIN Uz.Dr. Seda MÜTEVELLİ Doç.Dr.M. Ali GÜLÇELİK Uz.Dr. Asil İŞÇİ Uz.Dr. Hasan YANANLI Uz.Dr. Oğuzhan TURAN Prof.Dr. Ali KOŞAR Uz.Dr. Eda KEPENEKLİ Uz.Dr.Okhan AKIN Prof.Dr. Cevat ŞİMŞEK Uz.Dr. Tanju TÜTÜNCÜ Uz.Dr. Ö. Faruk DEMİR Uz.Dr. Yalçın GÜNAL Uz.Dr. M.Sait BUĞDACI Uz.Dr. Özgür KIRBAŞ Uz.Dr. Fatih ŞANLI Uz.Dr. Ahmet ONAT Uz.Dr. Murat BERK Uz.Dr. Ahmet EKMEKÇİ Konu tdersim tarafından (03-23-2012 Saat 20:43 ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#396 | |
Normal Üye
Üyelik tarihi: 09.10.11
Mesajlar: 77
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() Alıntı:
bu gün adıyamanda bazı alevi evlerinin kırmızı boya ile işaretlendiği haberlerini görünce ticari ihtirasla yapılan etik dışı olayın ne kadar vahim sonuçlara yol açabileceğini düşünmek bile istemiyorum |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#397 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
İstanbul İl Jandarma Komutanı Bakan eşlerini fişlemiş
Silahlı Kuvvetler içindeki cuntacı yapılanmanın 28 Şubat sürecinde siyasilere yönelik başlanan başörtüsü fişlemelerine 2004 yılında da devam ettiği ortaya çıktı. Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci'nin 'Belgeleriyle 28 Şubat' kitabında Genelkurmay Başkanlığı 2004 yılında 30 Ağustos resepsiyonuna davet edilecek eski Milli Savunma bakanlarının eşlerinin örtülü olup olmadığının araştırıldığı belgelerle ortaya konuyor. İstihbarat çalışmasının altında imzası bulunan isim ise bugün İstanbul İl Jandarma Komutanı olan Albay Hüseyin Kurtoğlu. Geçtiğimiz günlerde kumar soruşturmasında şüpheli olarak ifade veren Kurtoğlu, 2004 yılında Jandarma İstihbarat Grup Komutanı olarak görev yapıyordu. Jandarma Kurmay Yarbay Hüseyin Kurtoğlu imzalı belgede, eski Milli Savunma Bakanları Mehmet Neşet Akmandor, Ahmet İhsan Birincioğlu ve Sadettin Bilgiç'in eşleri hakkında bilgilere ihtiyaç olduğu belirtiliyor. 1980 öncesinde Ecevit ve Demirel hükümetlerinde Milli Savunma Bakanlığı yapmış olan Mehmet Neşet Akmandor, Ahmet İhsan Birincioğlu ve Sadettin Bilgiç'in eşlerinin isimleri ve adresleri de verilerek istenen istihbarat bilgisinin ivedi bir şekilde en geç 27 Temmuz tarihine kadar gönderilmesi isteniyor. 2004 yılına ait belge, bir dönem Genelkurmay'ın eşsiz davet ettiği bakan ve bürokratlar hakkında önceden çalışma yaptığını ortaya koyuyor. Belgede, "İlgi emir ile 2004 yılı 30 Ağustos kutlamalarına davet edilmesi planlanan Milli Savunma eski Bakanlarından aşağıda kimlikleri yazı olanların Hipodrom ve Resepsiyon için eşli veya eşsiz olarak davet edilmeleri konusunda bilgiye ihtiyaç duyulduğu bildirilmiştir. Söz konusu şahısların eşleri hakkında gerekli araştırmanın yapılarak elde edilecek bilgilerin 27 Temmuz 2004 tarihine kadar gönderilmesini rica ederim" ifadeleri dikkat çekiyor. Fişlemenin yapıldığı tarih olan Temmuz 2004'te İstihbarat Daire Başkanvekilliği görevinde bulunan Albay Hüseyin Kurtoğlu, son tayinlerde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı gibi kritik bir göreve getirilmişti. Kurtoğlu, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen 'Kumar çetesine yönelik soruşturma kapsamında savcılığa şüpheli sıfatıyla üç saat boyunca ifade verdiği ortaya çıkmıştı. Zaman ![]() taşlar yerine oturuyor Genelkurmay eski başkanları Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ, Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu, emekli Korgeneral Köksal Karabay tanık olarak dinlendi. Genelkurmay 2. Başkanı olarak sonuç raporunda imzası bulunan Büyükanıt, imzasının 'içeriği onaylandığı anlamına gelmediğini' savundu Balyoz Planı davasında dün tanık olarak çağrılan üç komutan dinlendi. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve emekli Korgeneral Köksal Karabay sabah saatlerinde Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne geldi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada önce Kalyoncu ve Karabay soruları cevapladı. Ardından Büyükanıt salona alındı. Büyükanıt, Genelkurmay 2. Başkanı olarak kendisine sunulan seminer sonuç raporunu imzaladığını hatırlatarak, ''Raporu imzalamak, içeriğinin onaylandığı anlamına gelmiyor'' dedi. Büyükanıt, Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken'in, ''İddia edildiği şekilde seminerde yasal olmayan şeylerin konuşulduğu hissine kapıldınız mı?'' şeklindeki sorusu üzerine şunları kaydetti: ''Seminer planları, harp oyunlarıyla ilgili gözlemcilerin hazırladığı raporlar, üst komutanlıklara sinsileler yoluyla gönderilir. Sonuç raporu, 2003 yılı Mart ayında Genelkurmay 2. Başkanı olarak bana sunuldu. Raporun Genelkurmay usullerine uygun olup olmadığı, uygun şekilde hazırlanıp hazırlanmadığına bakılır. Raporu imzalayıp Genelkurmay Başkanı'na arz ettim. Bu rutin bir işlemdir.'' Büyükanıt, raporun içeriğiyle ilgili olarak da şöyle konuştu: ''Raporu Genelkurmay Başkanı'na arz etmeden önce hukukçulara incelettik, görüş aldık. İçeriğine bakınca da hukuk dışı herhangi bir şey olmadığı kanaatine varıldı. Savaş kapsamında senaryolar yaratır, oynarsınız ama bu o ülkeye taarruz edeceksiniz anlamına gelmez. Bu kapsamda olduğunu söyleyebilirim. Raporlarda alınan tedbirler olabilir. Bu raporu bu kapsamda bir belge olarak görebiliriz.'' Mahkeme Başkanı Ömer Diken, "İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olduğu dönemde Olasılığı En Yüksek Tehlike Senaryosunun (OEYTS) o zaman oynanmaması yönünde bir mesaj emri göndermiş. Ancak bu emre rağmen OEYTS oynanmış. Bu emri gördünüz mü, bilginiz var mı?" diye sordu. Böyle bir emirden haberinin olmadığını söyleyen Büyükanıt, "Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın bir tasarrufudur. Genelkurmay Başkanlığı'na bu konuda bilgi vermek zorunluluğu yoktur" ifadesini kullandı. Büyükanıt, kendisi imzaladıktan sonra raporu Genelkurmay Başkanı’na gönderdiğini belirterek, "Birkaç gün sonra da komutanın makamına çıkarak bu konuda bir direktifi olup olmadığını sordum. Olmadığını söyledi" şeklinde konuştu. O SATIRLARI KİM ÇİZDİ? Üye hakim Ali Efendi Peksak, sonuç raporunda, "Körfez savaşı sonrası milli mutabakat hükümetinin kurulması, sivil toplum örgütlerinin yeniden yapılandırılması ve MİT Başkanlığı'na asker kişilerin getirilmesi konularının altının kim tarafından çizilmiş olabileceğini sordu. Büyükanıt, bu konuda fikri olmadığını söyledi. Plan semineri ya da harp oyununun bir senaryoya göre yapıldığını ifade eden Büyükanıt, "Seferberlikten sıkıyönetime kadar uzanan geniş bir yelpaze var. Seferberlik ya da sıkıyönetimin ilan edilmesi de senaryo kapsamında normaldir. Varsa, bu askeri bir harekattır. Dolayısıyla mantıktan uzak değildir. MİT Müsteşarlığı’na askeri kişi getirilmesi de hayali değildir. Yakın tarihe kadar MİT Müsteşarlıklarında asker kişiler vardı. Sıkıyönetim merkezlerinin komutanlık karargahı olması da böyle bir durumda gayet normal bir uygulamadır" dedi. Üye Hakim Murat Üründü, 2002 ile 2003 tarihlerinde Türkiye'de en öncelikli tehdidin ne olduğunu sordu. Zaman zaman tehdit önceliklerinin değişiklik gösterebildiğini belirten Büyükanıt, "Günümüz için sorarsanız yıllardan beri Türkiye'nin başının belası olan ve olmaya devam eden terörü birinci sıraya koymamız gerekir." dedi. Üründü'nün, 2002-2003 yıllarında irticanın birinci öncelikli olarak iç tehdit içerip içermediğini sordu. Büyükanıt "O dönemi bilmiyorum. İrtica, silahlı kuvvetler tarafından her zaman bir tehdit olarak görülmüştür. Bu kaçınılmaz bir gerçektir" diye konuştu. 'BİRLİKLER KAYDIRILINCA DARBE ÖNLENDİ' Savcı Hüseyin Kaplan, "Seminerin sonuç raporunda İstanbul ili için ilave 4 tugaya ihtiyaç olduğu belirtilmiş. Ancak o döneme ilişkin basında yer alan bazı söylentiler var. Sayın Genelkurmay Başkanımız, Çetin Doğan'ın İstanbul'da istenilmeyen işler yaptığını öğrenmiş ve bu durum ciddi sıkıntılar doğurmuş. Çetin Doğan'ın 4 tugay daha istemesine rağmen 1. Ordu’ya bağlı bulunan bazı birimler, farklı komutanlıklar emrine kaydırılarak olası bir darbeyi engellediği rivayet ediliyor." dedi. Büyükanıt, böyle bir olay hakkında bilgisinin olmadığını ileri sürdü. Yaklaşık 2 saat mahkemede kalan Büyükanıt, Silivri’den ayrıldı. Dava kapsamında Hava Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Özden Örnek, 1. Ordu eski Komutanı Orgeneral Çetin Doğan ve Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu'nun da aralarında bulunduğu 249'u tutuklu 365 sanık bulunuyor. BALYOZ'UN KÖŞE TAŞLARI 20 Ocak 2010: Taraf Gazetesi 2002'de iktidara gelen AK Parti'yi devirmek için 2003'te hazırlanan 'Balyoz Güvenlik Harekât Planı'nı deşifre etti. Bir gün sonra soruşturma başlatıldı. 21 Ocak 2010: Genelkurmay Başkanlığı, planın 1'inci Ordu Komutanlığı tarafından 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında icra edilen plan semineri olduğunu açıkladı. 30 Ocak 2010 : Mehmet Baransu, 5 bin sayfa belgeyi bir bavul içerisinde İstanbul Adliyesi'ne teslim etti. 19 Şubat 2010: Dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a ait olduğu iddia edilen ses kaydı internete düştü. Başbuğ, "Silahlı Kuvvetlerde maalesef çürükler yüzünden bilgi sızması oluyor. Dimdik duracağız fakat her şeyin bir zamanı var. Olayları uzaktan seyrediyoruz anlamına gelmez, tamam mı" diyordu. 22 Şubat 2010: İlk operasyon düzenlendi. Çetin Doğan, Süha Tanyeri, Ergin Saygun ve Özden Örnek'in de aralarında bulunduğu 40'a yakın isim gözaltına alındı. 24 Şubat 2010: Tümamiral Ramazan Cem Gündeniz, Çetin Doğan ile emekli Korgeneral Engin Alan tutuklandı. 1 Nisan 2010: İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 6'sı muvazzaf, 3'ü emekli asker toplam 9 şüphelinin tahliye edilmesine karar verdi. 1 Nisan 2010: İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu bulunan 10'u muvazzaf 17 askerin tahliyesine karar verdi. Hakim Oktay Kuban tarafından salıverilen isimler arasında Çetin Doğan da vardı. 4 Nisan 2010: Savcıların tahliyelere itiraz etmesi sonucunda İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tahliye edilen Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında tekrar yakalama emri çıkartıldı. 23 Nisan 2010: Çetin Doğan ve diğer isimler ikinci kez tutuklandı. 17 Haziran 2010: İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Yılmaz Alp, itiraz üzerine Çetin Doğan ve Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin tahliyesine karar verdi. 21 Haziran 2010: Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Laboratuvarı ve TÜBİTAK'tan daha önce alınan raporlarla Balyoz darbe planındaki imzaların gerçek olduğu bir kez daha onaylandı. TÜBİTAK, son incelemesinde de "Balyoz'daki belgeler gerçek" dedi. 22 Haziran 2010: 14 şüpheliyi bırakan hakim Yılmaz Alp, 12 kişiyi daha tahliye etti. Gerekçesine Adli Tıp'ın 'belgeler gerçek' raporunu da ekledi. 19 Temmuz 2010: İddianame, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi ve tamamı asker 196 sanık hakkında dava açıldı. 23 Temmuz 2010: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Çetin Doğan ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ve Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu'nun da aralarında yer aldığı 102 sanık hakkında yakalama kararı çıkardı. 26 Temmuz 2010: Sanıklar hakkındaki yakalama kararına itiraz edildi. 6 Ağustos 2010: İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, yakalama kararını oyçokluğuyla kaldırdı. 6 Aralık 2010: Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şubesi'nde yapılan aramalarda zemin altındaki gizli bölmelerde Balyoz darbe planına ilişkin derin ve ürkütücü senaryoları kapsayan 10 çuval belge ele geçirildi. 16 Aralık 2010: Balyoz Darbe Planı davasının ilk duruşması başladı. 11 Şubat 2011: Davanın 13. duruşmasında mahkeme, Gölcük'te ele geçirilen yeni Balyoz belgelerine ilişkin tamamı asker 133 sanık hakkında tutuklama, 29 sanık hakkında da yakalama kararı verdi. 21 Şubat 2011: Bir ihbar üzerine Eskişehir'de emekli Albay Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramada yeni Balyoz belgeleri ele geçirildi. Belgelere ilişkin, Albay Büyük 29 Nisan'da tutuklandı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli iki albay ve bir binbaşı 12 Mayıs'ta, Hava Kuvvetleri Komutanlığında görevli Hakim Albay Bülent Güncal ile Kurmay Albay Mehmet Erkorkmaz da 20 Mayıs'ta tutuklandı. 15 Mart 2011: Balyoz darbe planı ile soruşturmayı yürütmekle görevli 1. Ordu Başsavcısı Albay Bülent Münger'in de aralarında olduğu iddia edilen 5 askeri hukukçu, Balyoz değerlendirmesi yaparak darbe planını kabul eden şok açıklamalar yaptı. Münger, "Bu aysbergin görünen yüzü" diyordu. 30 Mayıs 2011: Eskişehir'de ele geçirilen Balyoz belgeleri ile ilgili Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı tutuklandı. Balanlı o tarihe kadar tutuklanan en yüksek rütbeli muvazzaf subay oldu. 20 Ağustos 2011: Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydı gündeme damgasını vurdu. Koşaner, "Balyoz'un günahı 1. Ordu'ya ait. Neyimiz varsa çaldırmışız. Esas rezalet bu" diyordu. Koşaner'in şu sözleri ise gündemi sarstı: "Yasaların yönetmeliklerin dışında hareket ettik. Bazen etmemiz gerekiyordu ama bunu yol yaptık. Hakkımız olmayan imkanları kullandı. Halen de var. Onlar da karşımıza çıkacak." 16 Ocak 2012: Balyoz sanığı Koramiral Kadir Sağdıç'a ait olduğu iddia edilen ses kaydı internete düştü. Sağdıç, Hasdal Cezaevi'ni ofis olarak kullandıklarını belirtirken "Dışarıdayken ilgilenemem. İçeride faturalarını daha iyi kesiyorum" diyordu Konu tususev tarafından (03-03-2012 Saat 10:20 ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#398 |
Normal Üye
Üyelik tarihi: 20.08.10
Mesajlar: 49
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#399 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
Süper Baba”, “Bizim Aile” ve “Yazlıkçılar” gibi dönemin sevilen televizyon dizilerinin “psikolojik harekât” amacıyla kullanıldığı ortaya çıktı
Zülfikar Ali AYDIN/ HT GAZETE Postmodern Darbe’ olarak anılan 28 Şubat döneminde askerler tarafından kurulan Batı Çalışma Grubu’nun “Süper Baba”, “Bizim Aile” ve “Yazlıkçılar” gibi dönemin sevilen televizyon dizilerini “psikolojik harekât” amacıyla kullanmak istediği ortaya çıktı. ergenekon davasında yargılama başladıktan sonra savcılık tarafından mahkemeye gönderilen ek delil klasörlerinde 28 Şubat’a ilişkin belgeler de yer aldı. Dönemin Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Çevik Bir imzasıyla 27 mayıs 1997’de Genelkurmay Psikolojik Harekât Daire Başkanlığı’na gönderilen Batı Çalışma Grubu eylem Planı’nda “Batı eylem Planı” kapsamında alınması gereken önlemler anlatılıyor. Belgede, “eylem Planı’nda alınacak tedbirler ile bu tedbirleri icra edecek komutanlıklar Başkanlıklar belirtilmiştir. Daha ast makamların temin edecekleri bilgiler ve icra edecekleri faaliyetler, planda görev verilen komutanlıklar/başkanlıklar tarafından ilgi esaslarına göre belirlenecek ve rapor edilecektir. Eylem planına dahil edilmesi uygun görülen faaliyetlerin Batı Kriz masası toplantılarında gündeme alınarak karara bağlanması sağlanacaktır” deniliyor. 4 MADDEDE ‘PSİKOLOJİK HAREKÂT’ ANLATILDI “Gizli” ibareli belgenin ekinde ise 19 sayfa ve 32 maddeden oluşan “Batı Çalışma Grubu Eylem Planı” bulunuyor. Planın 21’inci maddesinde “devlet televizyonları ve özel televizyonların psikolojik harekât maksadıyla” nasıl kullanılacağı anlatılıyor. Belgede yapılması gerekenler 4 madde halinde şöyle sıralanıyor: “a- Yayınlanması istenen konuları tespit etmek. b- Bu konularda uygun senoryaları oluşturmak için yarışmalar düzenlemek. c- Yapım için profesyonel şirketleri kullanmak. d- Toplumun büyük bir kısmı tarafından ilgiyle izlenen yerli dizilerin (Süper Baba, Tatilciler, Bizim Aile vb) yapımcıları ile görüşerek konular arasına laiklikle ilgili temaların sokulmasını sağlamak.” SÜREKLİLİK İSTENİYOR Belgede bu konu hakkında icra makamı olarak Genelkurmay Genel Sekreterliği, Genelkurmay Psikolojik Harekât Dairesi ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği görevlendirilirken, zaman hanesinde ise bu konunun “sürekli” olarak devam ettirilmesi isteniyor. 'DEVLET VE ÖZEL TV'LERİ KULLANIN' 19 sayfa ve 32 maddeden oluşan eylem planında, “devlet televizyonları ve özel televizyonların psikolojik harekât maksadıyla” kullanılması isteniyor. Ve bu konunun “sürekli” olarak devam ettirilmesi gerektiği dile getiriliyor. APIMCILAR NE DEDİ? 'BÖYLE BİR TALEP OLMADI' Umur Bugay (Bizimkiler dizisi, yapımcı senarist): Bizimkiler dizisi zaten laik insanların etrafında geçen bir diziydi. Hiç öyle laiklik, irtica tehlikesi gibi konuları zaten işlemedik. O konulara girmediğimiz gibi bize öyle bir istek, talep gelmedi. Ben hatırlamıyorum. 'DİZİDE HERKESE EŞİT DURMAYA ÇALIŞTIK' Şevket Altuğ (Süper Baba dizisi, yapımcı oyuncu): Hiç alakası yok. Dışardan bir konu, senaryo müdahalesi olmadı. Ben hem dizinin başrol oyuncusu hem yapımcısıydım. Hem müdahale olmadı hem de biz o tür siyasi konuları dizide konu etmedik. Bizim herkese saygımız var, herkese eşit durmaya çalıştık. 'DİZİYE BİR DİREKTİF GELMEDİ' Orhan Oğuz (Süper Baba dizisi yönetmeni 1997): Öyle bir istek gelmedi, senaryoda da o konularla ilgili bir şey çektiğimizi hatırlamıyorum. Dizi zaten özlenen aile yapısını, temiz aşkı konu alan günlük hayat koşuşturması içinde yaşlılar, büyükler küçüklerle ilgili saygı-sevgiyi işleyen bir konuya sahipti. Zaten devletten yana bir korumacı yanı görülebilirdi. Bize bir istek, senaryoda değişiklik, 'KİMSEDEN TELKİN ALMADIM' Osman Sınav (Süper Baba dizisi yönetmeni 1994-1996): Ben hayatımda böyle bir telkin veya istek almadım. Süper Baba’yı çekerken de ne öyle irtica tehlikesi konusu ne de laiklik vurgusuyla ilgili bir senaryo veya telkin gelmedi. Ben çektiğim başka dizilerin içinde güncel hayata veya siyasete ilişkin konular çektim ama tamamen kendim istediğim için. SÜPER BABA Süper Baba dizisi, 1993-1997 yılları arasında yayınlandı. Başrollerde Şevket Altuğ, Sümer Tilmaç, Jülide Kural, Şevval Sam ve Bennu Yıldırımlar’ın yer aldığı dizide üç çocuklu boşanmış bir baba olan Fikret Aksu’nun (Şevket Altuğ) çocuklarıyla olan ilişkileri ve aşkları anlatılıyordu. Dizide Fikret, Çengelköy’de yaşayan, sabit bir işi olmayan yardımsever bir insandı. Yapımcılığını Şevket Altuğ’un üstlendiği, senaristliğini Sulhi Dölek’in yaptığı dizinin yönetmeni ise Osman Sınav’dı. BİZİM AİLE Bizim Aile, 1995 yapımı ve en uzun soluklu dizilerden biriydi. Dizinin yönetmenliğini Sema Okay yaparken senaryosunu ise Civan Canova yazmıştı. YAZLIKÇILAR YazlıkÇılar Bizimkiler dizisinin “Tatilciler” versiyonuydu. Yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını Yalçın Yelence’nin yaptığı dizi 1993-2002 yılları arasında yayınlandı. ![]() http://www.haberturk.com/gundem/habe...e-balans-ayari |
![]() |
![]() |
![]() |
#400 | |
Normal Üye
Üyelik tarihi: 31.10.11
Mesajlar: 52
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() Alıntı:
bu işleri yapan hiç kimse veya kurum fişlediği kişiye kötülük olsun diye yapmıoyr, sadece kesin inançlı olduğu konuya (her ne ise) hizmet etmek, yüceltmek için bunu yapıyor m. kerem doksat hocalık bir boyut |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Uludağ ün. Tıp fak. Uzmanlık öğrencileri temsil kurulu | aerol | Asistan Dr. / Araştırma Grv. | 0 | 02-26-2011 10:21 |
Tıp öğrencileri, kadavra görmeden mezun oluyor! | houseMD | TIP Öğrencileri | 2 | 02-01-2011 15:36 |
4.sınıf tıp öğrencileri | steTUSkop | TIP ÖĞRENCİLERİ | 0 | 09-24-2009 14:19 |
Tıp öğrencileri kongrede buluştu | steTUSkop | TIP ÖĞRENCİLERİ | 4 | 08-22-2009 01:40 |
Tıp fakültesi öğrencileri de bu konuda bilgisiz! | steTUSkop | TIP ÖĞRENCİLERİ | 3 | 05-30-2009 19:58 |