![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Yardım | Ajanda | Forumları Okundu Kabul Et | ![]() |
|
Anasayfa | İletişim | TUS Güncel | TUS Dersaneleri | TUS Hazırlık | Yabancı Dil ve TUS | Mecburi Hizmet | YDUS | Tus Rehberi | DUS |
![]() |
|
Seçenekler | Stil |
![]() |
#381 | |
Aktif Üye
Üyelik tarihi: 23.03.11
Mesajlar: 229
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() Alıntı:
aynı şeyi söylüyoruz.. tek merkezden standart bilgi toplama formları .... yerine tusdata tusdata şube sorumlusu genç klinisyenler deyin aynı olay |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#382 |
Normal Üye
Üyelik tarihi: 06.10.11
Mesajlar: 75
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#383 |
Normal Üye
Üyelik tarihi: 20.11.11
Mesajlar: 65
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#384 | |
Normal Üye
Üyelik tarihi: 05.10.11
Mesajlar: 63
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() Alıntı:
YÖK bir zihinyettir YÖK zihniyeti toptan kaldırılmadıkça bu yapı düzelmeyecektir. Konu derldr tarafından (01-23-2013 Saat 22:52 ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#385 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#386 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
109 emir
Başbakanlık tarafından 'İnternet Andıcı'nı soruşturan savcılara gönderilen gizli belgeler, 28 Şubat'taki 'postmodern darbe'yi yaşatmak için yapılan inanılmaz planı deşifre etti. 28 Nisan 2000 tarihli MGK'dan çıkan 109 maddelik gizli kararda, ilköğretim öğrencilerinin hangi dershanelere gittiğinin Milli Eğitim müdürlükleri eliyle tespit edilmesinden dinin muamelatla ilgili kurallarının değiştirilmesine kadar akıl almaz tedbirler sıralanıyor. ![]() 'Bin yıl sürecek' denilen 28 Şubat darbesine ilişkin planların, Milli Güvenlik Kurulu'ndan geçirilen gizli kararlarla güncellendiği ortaya çıktı. Anasol-M hükümetinin iktidarda bulunduğu 28 Nisan 2000 tarihli MGK toplantısında, 'İrticai faaliyetlere karşı yürütülecek mücadele stratejisi' başlığıyla 11 sayfalık tedbirler listesi hazırlanmış. 'Gizli' ibareli yazıda, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen emir ve tavsiyeler sıralanıyor. 109 maddelik listede, öğrencilerin hangi dershaneye gittiğinin tespit edilmesi, TSK'da olduğu gibi devlet kurumlarında irtica ile mücadele birimlerinin kurulması, özel finans kuruluşlarının önünün kesilmesi gibi hayatın her alanını ilgilendiren emirler var. 'Gerçek Müslüman'ın nasıl olması gerektiğinin de tanımlandığı listede, dinî kurallara bile müdahale isteniyor: "Toplumun aydınlatılmasında özellikle İslam dininin muamelata ilişkin kurallarının yaşanılan şartlara göre yeniden yorumlanabileceği ve çağdaş anlayışa göre yeniden düzenlenebileceğinin üzerinde durulması..." Batı Çalışma Grubu'nun yerini alan Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu aracılığıyla bütün kurumlara gönderilen tedbirler listesinde 22 madde ile en çok Milli Eğitim Bakanlığı'na görev verilmiş. Adalet Bakanlığı'nın 5, İçişleri Bakanlığı'nın 8, Dışişleri Bakanlığı'nın 9, Maliye Bakanlığı'nın 9, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 7, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın 6, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 19, Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu'nun ise 17 ayrı görevi bulunuyor. Diyanet'e 'dinde reform' görevi Basın ve diğer kuruluşlarla birlikte 109 emrin yer aldığı gizli kararda, Diyanet İşleri Başkanlığı üzerine de yoğunlaşılmış. Strateji belirlenirken önce "gerçek Müslüman" tanımı yapılıyor: "Gerçek Müslümanlar, İslam dinini, siyasi, hukuki ve ekonomik değişmez bir düzen olarak değil, esasta bir inanç ve ahlak sistemi olarak algılamakta ve bu dinin siyasi, ekonomik ve hukuki kurallarının yaşanılan şartlara göre yeniden düzenlenebileceği inancındadırlar." Bu tanımdan sonra Diyanet'ten "Özellikle İslam dininin muamelata ilişkin kurallarının yaşanılan şartlara göre yeniden yorumlanabileceği ve çağdaş anlayışa göre yeniden düzenlenebileceği üzerinde durulması." isteniyor. Hutbeler hazırlanırken, darbe döneminin amirali Güven Erkaya tarafından kurulan Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) yerini alan Başbakanlık Takip Kurulu ile koordine içinde olunması talep ediliyor. Verilen görevler arasında en ilginç olanı ise TSK'nın itibarının korunması. Bu görev bizzat Diyanet reisine yükleniyor: "İrticai kesim tarafından TSK'ya karşı yürütülen faaliyetlerin etkisiz hale getirilmesinde en etkili olarak görev yapacak olan Diyanet İşleri Başkanlığı'dır. Bu görevin bizzat Diyanet İşleri başkanı tarafından zamanında kamuoyunun yapılacak açıklamalar ile ve merkezde hazırlanan cuma hutbeleri vasıtasıyla yapılması, bu konuya ilişkin cuma hutbelerinde kullanılacak temaların seçiminin ve uygulamasının Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu ile koordineli olarak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülmesi." İçişleri ve Adalet Bakanlığı'nın 13 maddelik görev listesi var. Adalet Bakanlığı'ndan 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu yerine Ceza Kanunu hükümlerinin uygulanması yönünde mevzuat düzenlemesinin yapılması' isteniyor. İrticai yayınları engellemek için mülki amirlere de özel görev yükleyen planda, 'basın savcılıklarının' artırılması isteniyor. Aleyhte çıkan haberlerle ilgili hızlı bir araştırma yapıp sonuçlandıracak özel bir organizasyon kurulması da planlar arasında yer alıyor. Dışişleri, Maliye, Yüksek Denetleme Kurulu ile ilgili bakanlık, Sermaye Piyasası Kurulu gibi yaptırım gücü olan bütün birimleri harekete geçiren planda Gümrük Müsteşarlığı da unutulmamış: "Yurtdışından gelen irticai yayınlar konusunda yurda giriş kapılarında kontrol yapılması, gümrük memurlarının bu yayınlar konusunda bilgilendirilmesi." 'Hangi öğrenci, hangi dershaneye gidiyor?' Milli Eğitim Bakanlığı'nın kabarık görev listesinde "Öğretmenlerin yeniden hizmet içi eğitime tabi tutulması ve hem genel hem de dinî eğitim politikası konusunda yetiştirilmesi"nin önemine işaret ediliyor. Felsefe dersinde neler anlatılması gerektiği şöyle dile getiriliyor: "Lise son sınıflarda zorunlu ders olan felsefe derslerinde insanların dine olan ihtiyaçlarının, dinin toplum üzerindeki etkisi ve parametrelerinin incelenmesi." Çocukların daha ilkokul çağından itibaren fişlenmesi "İlköğretimden itibaren öğrencilerin hangi dershanelere devam ettiğinin okulları tarafından Milli Eğitim müdürlüklerine bildirilmesi." maddesiyle hayata geçiriliyor. 'Ordu göreve' pankartı ile yürüyen rektörlerin nasıl göreve geldiğini anlamak için ilgili planda YÖK'e verilen emirlere bakmakta fayda var: "Her türlü olumsuz şartlara rağmen Atatürkçü düşünce mücadele düşüncesinden vazgeçmeyecek ve irticaya taviz vermeyecek akademik personel arasından seçilecek." Talimatlar çerçevesinde Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu'nda Genelkurmay, MİT ve Emniyet'ten birer uzmanın bulunduğu 'Bilgi araştırma, toplama ve değerlendirme komisyonu' oluşturuluyor. Burada her hafta periyodik olarak istihbarat kuruluşlarından gelen açık gizli bütün bilgiler bilgisayara yükleniyor. Yani devlet eliyle insanların özel bilgileri mahkeme kararı olmadan elden ele dolaşabiliyor. TSK'da olduğu gibi diğer kurumlara da sızmalara karşı tedbir alması öneriliyor. Bunun için "kendi kendilerini koruyabilir hale gelmeleri amacıyla teşkilatlarında birimler kurulmalı" deniyor. Gizli kararda, medya da unutulmamış. 'Laik kesimi temsil eden medya organlarının yayınlarının teşvik edilmesi' hüküm altına alınırken, basını kontrol ve takip için özel bir organizasyon kurulması ve ilave basın savcılığı açılması talep ediliyor. 'İrticayla mücadele' için devlet kurumlarına verilen görevler ADALET BAKANLIĞI: İrticai eylemler hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu yerine, Türk Ceza Kanunu uygulanacak şekilde düzenleme yapılması. Basını takip için özel bir organizasyon kurulacak, ilave basın savcılığı açılması. İrticai faaliyetlerin uluslararası anlaşmalarda da suç olarak yer almasının sağlanması için çalışılması. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI: Öğretmenlerin yeniden hizmet içi eğitime tabi tutularak dinî eğitim politikası konusunda yetiştirilmesi. Sosyoloji, mantık, psikoloji gibi felsefe grubu derslerinin zorunlu dersler içerisine alınması ve bu derslerde din konusunun işlenmesi. İmam-hatip liselerine kız öğrenci alınmaması ve bu liselerin sadece din adamı yetiştiren meslek liselerine dönüştürülmesi. Özel okulların yöneticilerinin MEB'ce görevlendirilmesi. Öğrencilerin hangi dershanelere gittiğinin okullar tarafından fişlenerek müdürlüklere bildirilmesi. Meslek liselerinden normal liselere yatay geçişte üniversite sınavlarına girebilmeleri için iki sınıfı normal lisede okuma şartının getirilmesi. MALİYE BAKANLIĞI: İrticai faaliyetlere destek veren kuruluşlar üzerinde mali faaliyetlerin daha iyi izlenmesi için denetimlerin tek merkezden yönetilmesi. Yine bu şirketler üzerindeki kontrolün derinleştirilmesi. Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın irticayı destekleyen ekonomik faaliyetleri de izleme yönünde görevlendirilmesi ve bu amaçla güçlendirilmesi. GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI: Yurtdışından gelen irticai yayınlar konusunda yurda giriş kapılarında kontrol yapılması, gümrük memurlarının bu yayınlar hakkında bilgilendirilmesi. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU (YÖK): Üniversite rektörlerinin irticaya taviz vermeyecek akademik personel arasından seçilmesi. Doçent ve yardımcı doçent atamalarının YÖK tarafından yapılarak, irticai yönetimlerin hakimiyetine son verilmesi. Üniversite gençliğini hedef alan ve birebir diyalog yönteminin uygulanacağı geniş kapsamlı psikolojik harekât planı yapılması. Üniversitelerde türban kullanılmaması yönünde irade gösterilmesi. DİYANET İŞLERİ BAKANLIĞI: Toplumun laiklik konusunda aydınlatılması. Toplumun aydınlatılmasında özellikle İslam dininin muamelata ilişkin kurallarının yaşanılan şartlara göre yeniden yorumlanabileceği ve çağdaş anlayışa göre yeniden düzenlenebileceğinin üzerinde durulması. İrticai faaliyetlerde bulunanların dini kendilerine göre yorumladıklarının topluma açıkça anlatılması. Görevlilerin sadece merkezden dağıtılan hutbe metinlerini okuması. Merkezî vaaz sisteminin uygulanması. TSK aleyhine yapılan faaliyetlerin etkisizleştirilmesi için Diyanet İşleri başkanı tarafından kamuoyuna açıklama yapılması, cuma hutbelerinin buna göre düzenlenmesi. Başkanlığın irtica ile mücadele edecek yeni bir konsept içerisinde yapılanması. BAŞKANLIK UYGULAMAYI TAKİP VE KOORDİNASYON KURULU: Özel okullara ilişkin 'özel bilgi merkezi' kurulması. Laiklik aleyhtarı eğitim yapanları verilecek cezaların artırılması. Toplum yaşamında sözde İslam inancına göre giyim ve yaşam tarzı uygulayanlarla etkin mücadele için kanun tasarısının acilen yasalaşması. İrticai yayın yaptığı tespit edilen gazete ve dergilere karşı, resmî ilan verilmesinin önlenmesi. Genelkurmay, MİT ve Emniyet'ten katılımla bir komisyon oluşturularak bu komisyonda irticai faaliyetlerle ilgili gizli ve açık bilgi toplanması, bunların periyodik olarak güncellenmesi. ali akkuş zaman ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#387 | |
Sadece Üye
Üyelik tarihi: 23.10.11
Mesajlar: 16
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]() Alıntı:
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#388 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
devlet kurumlarındaki 2 bin 639 kişinin isim ve görev yerleri sıralanarak fişlendiği ortaya çıktı...
Türk siyasi BÇG’YE BİLGİ VERİN Gizli ibareli belge, 29 Nisan 1997 tarih ve ‘7130 harekat emri’ sayısını taşıyor. Çevik Bir’in ıslak imzasının yer aldığı fişleme yazısında “Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’nca, ilgili bakanlıklar, kamu kurumve kuruluşları ile istihbarat teşkilleri gibi çeşitli kanallardan elde edilen bilgilerin gecikmeksizin Batı Çalışma Grubu’na aktarımı sağlanacaktır” deniliyor. Bu belge devletin istihbarat kaynakları ve kurumlarının kamuda görev yapan binlerce insanı fişlemek için nasıl seferber edildiğini göz önüne seriyor. Emirde, istihbarat faaliyetleri sonucunda BAŞKAN EMRİYLE TÜM BİRİMLERE Belgenin altında büyük harflerle yazılan ‘Genelkurmay Başkanı emriyle’ ifadesi, fişlemelerin dönemin Genelkurmay Başkanı İsmailHakkı Karadayı’nın bilgisi ve emri ile gerçekleştiğini gösteriyor. Talimatlar Genelkurmay Başkanı’nın emri ile 2. Başkan olan Çevik Bir tarafından ilgili birimlere gönderiliyor. Dağıtım yapılacak birimler arasında Harp Akademileri Komutanlığı, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı ve Milli Belgede, “Başbakanlık bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar ile yüksek yargı organlarında görevli olup, irticai kesimde yer alan gruplarla ilişkileri bulunduğu yönde haklarında bilgi intikal eden şahıslardan bu konumlarınımuhafaza eden 2 bin 639 kişi belirlenmiştir” notu bulunuyor. Belgenin altında fişlenen isimlerin bakanlıklara göre dağılımı yer alıyor. ‘İrticai Çevrelerle İlişkili Kamu Görevlilerinin Kurumlara Göre Dağılımı’ başlıklı belgede her bakanın adı ve sorumluluğunda bulunan kurumlar sıralanıyor. Milli Savunma, Dışişleri ve SÖZDE İRTİCA ÇİZELGESİ: Devlet kurumlarındaki çalışmaların neticesinde şu liste Başbakanlık-Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, RTÜK.....................................10 Devlet Bakanlığı/Başbakan Kurumu.......................................10 Devlet Bakanlığı/Başbakan Diyanet İşleri Başkanlığı..........................288 Başbakan Yardımcılığı-Bakanlık personeli, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, TEDAŞ, TEAŞ, BOTAŞ.......81 Devlet Bakanlığı-Hazine Müsteşarlığı, Merkez Devlet Bakanlığı-Devlet İstatistik Enstitüsü............................6 Devlet Bakanlığı-Devlet Personel Başkanlığı.....................................6 Devlet Bakanlığı-Emlak Bankası.......... 3 Devlet Bakanlığı- Vakıflar Genel Müdürlüğü, TRT..............................18 Devlet Bakanlığı-Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü...................................13 Devlet Bakanlığı-Çay-Kur Genel Müdürlüğü...................................................4 Adalet Bakanlığı............................ 64 Devlet Bakanlığı-Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu.................................... 22 İçişleri Bakanlığı- Valiler, vali yardımcıları, kaymakamlar, emniyet personeli....................................175 Maliye Bakanlığı.........................................11 Milli Eğitim Bakanlığı.................... 990 Bayındırlık ve İskan Bakanlığı....................23 Sağlık Bakanlığı.......................... 250 Ulaştırma Bakanlığı...................................61 Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı............. 57 Çalışma Bakanlığı......................................69 Sanayi ve Ticaret Bakanlığı................ 2 Kültür Bakanlığı.........................................12 Orman Bakanlığı........................... 18 Çevre Bakanlığı........................................... 6 Yüksek yargı organları-Danıştay, Sayıştay, Yargıtay...........................11 Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK)................418 RTÜK üyelerini de izlemişler TBMM tarafından seçilen dönemin Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyelerinin de fişlendiği ortaya çıktı. 4 RTÜK üyesine, ‘Milli Görüş’ ve ‘Süleymancı’ yakıştırması yapıldığı belirlendi. Fişleme belgesinde, o dönem RTÜK üyesi olarak görev yapan Fatih Karaca'nın karşısında ‘Milli Görüş’ notunun düşüldüğü görüldü. Diğer RTÜK üyeleri Mehmet Doğan, Emin Başer ve Hikmet İnce hakkında da fiş tutulmuş. KOLAY FİŞLEME İÇİN KILAVUZ YAPMIŞLAR Akıllara durgunluk veren yaftalamalar dikkat çekiyor. ‘Personel Durum Takip Çizelgesi’ başlıklı belge 1996 tarihini taşıyor. Çizelgede dört sütun halinde bilgi soruları ve değerlendirme kısmı yer alıyor. Fişlemeyi gerçekleştiren personele kolaylık olması ve net bilgilere erişebilmek amacıyla çizelge dahi hazırlanmış. Çizelgede, ‘giyim kuşam tarzı’, ‘sosyal faaliyetler’, ‘propaganda faaliyetleri’ ve ‘müspet veya menfi gelişmeler ve kanaat’ değerlendirme bölümü bulunuyor. Giyim Kuşam Tarzı bölümünde, “Çarşaf, türban, tarikatları simgeleyen giyim, başörtü, çağdaş giyim” seçenekleri var. Sosyal Faaliyetler kısmında “Karşı cinsle tokalaşma, birlikte yapılan aile toplantılarına katılıp katılmadığı, bayramlaşmalara katılıp katılmadığı, çay-kermes vb. sosyal faaliyetlere katılıp katılmadığı, aile ziyaretleri ve misafirlerde haremlik selamlık uygulaması olup olmadığı, evinde süs eşyası biblo, resim olup olmadığı” soruları yer alıyor. Propaganda faaliyetleri başlığı altında da, “Atatürk ve Atatürkçülük Aleyhinde, Laiklik Aleyhinde” şeklinde 2 bölüm yer alıyor. 2. bölümün alt başlıklarında ise, “Subay ve astsubaylara, erbaş ve erlere, ailelere ve sivil kesime yönelik propaganda faaliyetleri” kısımları sıralanıyor. Müspet veya menfi gelişmeler ve kanaat bölümünde de fişleme çizelgesini dolduran personelin fikir ve gözlemlerini aktarması isteniyor. Haber: Gökhan ÖZDAĞ/ BUGÜN GAZETESİ http://gundem.bugun.com.tr/sok-belge...63-haberi.aspx |
![]() |
![]() |
![]() |
#389 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
Balyoz sanıklarını yakan ifade
Balyoz davasına tanık olarak dinlenen sivil memur Sevilay Erkani Bulut'un ifadesi damga vurdu. Başkan Peksak'ın, "Plan hazırlanma safhası nasıldır?" şeklindeki sorusuna ise tanık Bulut, "Ben sürekli yazı yazardım. Bununla görevliydim. Normal çalışma temposunda çalışıyordum. Görevli olmayan Harekat Plan Odası'na giremezdi. Odaya girme yetkisi olan kişiler giriş kartını okuturdu. Komutanımızın verdiği emri yerine getirerek, görevimiz neyse onu icra ederdik " dedi. "Kart Okuma arşivi var mıydı?" şeklindeki soruya Tanık Bulut, "Bilgim yok" dedi. Tanık Bulut, kullanılan bilgisayarların herhangi bir ağa bağlantılı olmadığını ifade etti. Bu arada, sanık avukatlarından Avukat Celal Ülgen, soracağı bazı sorular nedeniyle tanık Bulut'a dava konusu suçlamalarla ilgili delil kapsamında dosyada yer alan bazı CD'lerin fotoğraflarının gösterilmesini talep etti. Dava dosyasında bulunan 19 CD tet tek gösterilerek tanık Bulut'tan bu CD'leri tanıyıp tanımadığı ve hazırlayıp hazırlamadığı soruldu. Bulut, bu CD'lerin, arşiv için hazırladıkları CD'lere benzediğini, ancak hepsini tam olarak hatırlayamayacağını söyledi. Bulut, daha sonra da kendisine gösterilen CD'lerin, arşive kaldırdıkları CD'lerden olduğunu söyledi. Sanıkların kabul etmediği 11 nolu CD'nin de arşive kaldırdıkları CD'lere benzediğini belirten Bulut, 16 ve 17 nolu CD'yi ise hatırlamadığını söyledi. Başkan Peksak, gösterdikleri CD'lerden tanık Bulut'a kendisinin hazırladığı CD olup olmadığını sordu. Tanık Bulut ise bu CD'lerden 15 numaralı CD'yi kendisinin oluşturduğunu, konuyu hatırladığını ve CD üzerindeki yazının kendisine ait olduğunu belirtti. http://gundem.bugun.com.tr/balyoz-sa...09-haberi.aspx |
![]() |
![]() |
![]() |
#390 |
Popüler Üye
Üyelik tarihi: 13.12.10
Mesajlar: 3.170
Tecrübe Puanı: 0 ![]() |
![]()
GENELKURMAY’DAN İLKER BAŞBUĞ’U ZORA SOKACAK CEVAP
Mahkeme, Genelkurmay’a “Sitelerle ilgili MGK ve Başbakanlığa rapor sunuldu mu” diye sordu. Genelkurmay ise ‘herhangi bir rapor hazırlanmadığını ve sunulmadığını’ bildirdi. GENELKURMAY Başkanlığı, Kara Propaganda amacıyla kurulan internet sitelerinin faaliyetleriyle ilgili Başbakanlık ve MGK’ya hiçbir şekilde rapor sunulmadığını bildirdi. Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı da sitelerle ilgili hiçbir direktif verilmediğini kaydetti. Aralarında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un da yer aldığı Andıç davası sanıkları, faliyetlerinin MGK ve Başbakanlık direktiflerine dayanan yasal uygulamalar olduğunu savunuyordu. Andıç soruşturması ilk başladığında dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri şimdinin Andıç davası tutuklu sanığı Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, sitelerin Başbakanlık emriyle kurulduğunu iddia etmiş, Başbakanlık yalanlayınca da Ecevit döneminde sözlü direktif verildiği iddia edilmişti. Ergenekon soruşturması kapsamında açılan İnternet Andıcı davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Genelkurmay Başkanlığı tarafından işletildiği ve takip edildiği bildirilen sitelerle ilgili olarak 2006’dan sonra 4’er aylık periyotlarda MGK veya Başbakanlığa sunulmak üzere bir rapor hazırlanıp hazırlanmadığını sormuştu. Genelkurmay mahkemeye gönderdiği yazıda “Genelkurmay Harekat ve İstihbarat Başkanlıkları ile Genel Sekreterliği kayıtlarına göre, doğrudan MGK veya Başbakanlığa sunulmak üzere hazırlanan ve gönderilen bir rapor bulunmamaktadır” ifadelerine yer verildi. Başbakanlık ve MGK direktifiyle kurulan sitelerle ilgili bu kurumlara rapor verilmemesinin devlet işleyişine aykırı olduğu, rapor sunulmamamış olmamasının da bir direktifin olmadığının göstergesi olduğu belirtildi. Yine mahkemenin Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı’na sitelerin kurulması, işletilmesi ve bu sitelerdeki yayınların yer alması yönünde herhangi bir somut direktif bulunup bulunmadığı sorusuna her iki kurumdan gelen yanıtlar da dava dosyasına girdi. Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü cevabında “Belirtilen internet sitelerinin kurulması, işletilmesi ve bu sitelerde iddianameye konu yayınların yer alması yönünde hiçbir direktif verilmemiştir” denilirken, Savunma Bakanlığı’nın yanıtında da “İnternet sitelerinin kurulması, işletilmesi ve bu sitelerde iddianameye konu yayınların yer alması yönünde MSB’lığınca verilmiş herhangi bir direktif bulunmamaktadır. MSB’lığının bu yönde bir görev ve faaliyeti de söz konusu değildir” ifadelerine yer verildiği görüldü. HELİN ŞAHİN İSTANBUL |
![]() |
![]() |
![]() |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Uludağ ün. Tıp fak. Uzmanlık öğrencileri temsil kurulu | aerol | Asistan Dr. / Araştırma Grv. | 0 | 02-26-2011 10:21 |
Tıp öğrencileri, kadavra görmeden mezun oluyor! | houseMD | TIP Öğrencileri | 2 | 02-01-2011 15:36 |
4.sınıf tıp öğrencileri | steTUSkop | TIP ÖĞRENCİLERİ | 0 | 09-24-2009 14:19 |
Tıp öğrencileri kongrede buluştu | steTUSkop | TIP ÖĞRENCİLERİ | 4 | 08-22-2009 01:40 |
Tıp fakültesi öğrencileri de bu konuda bilgisiz! | steTUSkop | TIP ÖĞRENCİLERİ | 3 | 05-30-2009 19:58 |